-
1 tırnak işareti
bir kelimeyi \tırnak işareti içine almak ein Wort in Anführungszeichen [o Gänsefüßchen] setzen -
2 tırnak işareti
n. inverted commas, quotes, quotation marks* * *1. quotation mark 2. quotation marks 3. inverted comma -
3 tırnak işareti
quotation marks, quotes, inverted commas -
4 tırnak işareti koymak
v. unquote -
5 tek tırnak işareti
(` `) в отличие от (" ") -
6 tırnak
tırnak <- ğı> (Finger)Nagel m; Klaue f; Tatze f; Kralle f (der Katze); TECH Krampe f; Daumen m, Nocken m; Auswerfer m (am Gewehr); EL Elektrode f, Kontakt m; Schlagring m (der Zither);tırnak cilası Nagellack m;tırnak dibi Nagelbett n;tırnak içinde in Anführungszeichen (zur Kennzeichnung eines Zitats);tırnak işareti Anführungszeichen n, fam Gänsefüßchen n/pl;tırnak kadar winzig; sehr wenig;tırnak makası Nagelschere f;tırnak sürüştürmek Streit schüren, anheizen;tırnak törpüsü Nagelfeile f;tırnak yeri Kerbe f (am Schnappverschluss) -
7 tırnak
"1. nail; fingernail; toenail. 2. claw; hoof (refers only to the horny part of an animal´s hoof). 3. quotation mark, quote, Brit. inverted comma. 4. mech. ratchet, pawl, click, detent. 5. ejector, ejecting mechanism (of a gun). 6. barb (of a hook); fluke, palm (of an anchor). 7. claw-foot console table. 8. print. binding margin (left on the binding edge of a page). -ına benzememek /ın/ (for one person) to be very inferior to (another), be nothing compared to (another). - çekici claw hammer. -ı dibinde 1. /ın/ very near, right under (someone´s) nose. 2. (money paid) in cash, cash on the barrelhead, on the barrelhead. - fırçası nail brush. - göstermek /a/ to show one´s claws, behave threateningly. - işareti/imi quotation mark, quote, Brit. inverted comma. - kesintisi nail paring, nail clipping. -larını kesmek /ın/ 1. to cut (one´s, someone´s) nails. 2. to render (someone) harmless, pull (someone´s) teeth. -ının kiri bile olamamak /ın/ (for one person) to be very inferior to (another), be nothing compared to (another). - makası nail scissors. -ını sökmek /ın/ to render (someone) harmless, pull (someone´s) teeth. - sürüştürmek to interfere deliberately in order to make a bad situation worse, stick one´s oar in deliberately in order to fan the flames. - takmak /a/ to latch onto (someone) and bedevil him. - törpüsü nail file; emery board. -larını yaptırmak to have a manicure/pedicure. - yemek to bite one´s nails. - yeri fingerhold (in the blade of a pocketknife)." -
8 işaret
düzeltme işareti Zirkumflex m;kesme işareti Apostroph m;noktalama işareti Satzzeichen n;soru işareti Fragezeichen n;tırnak işareti Anführungszeichen n;ünlem işareti Ausrufungszeichen n;işaret etmek ein Zeichen geben; signalisieren (-i A); hinweisen (-e auf A);işaret sıfatı GR Demonstrativpronomen n;işaret vermek ein Signal geben;başı ile evet işareti vermek mit dem Kopf nicken -
9 işaret
отме́тка (ж) указа́тель (м)* * *врз.знак; сигна́лişaret bayrağı — сигна́льный флаг
işaretle bildirmek — сообщи́ть сигна́лом
işaret fişeği — сигна́льная раке́та
işaret koymak — де́лать отме́тку / поме́тку
işaret tabancası — сигна́льный / раке́тный пистоле́т, раке́тница
işaret vermek — подава́ть знак / сигна́л
kesme işareti — апостро́ф
ünlem işareti — восклица́тельный знак
noktalama işaretleri — зна́ки препина́ния
sınıf işaretleri — отличи́тельные зна́ки, эмбле́мы родо́в войск
soru işareti — вопроси́тельный знак
SOS işareti — сигна́л бе́дствия СОС (SOS)
tırnak işaretleri — кавы́чки
trafik işaretleri — доро́жные зна́ки
işaret etmek — а) подава́ть сигна́л; б) отмеча́ть; ука́зывать на кого-что
См. также в других словарях:
tırnak işareti — is., dbl. Bir metnin içinde başkasından aktarılan yazı veya sözlerin başına ve sonuna konulan noktalama işaretinin adı ( ... ) … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırnak — is., ğı, anat. 1) İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka Zarfın ucunu tırnağımla yırttım. A. Gündüz 2) Kanca gibi araçların kıvrık yeri 3) den. Gemi demirinin ucundaki yassı parça 4) Ciltçilikte… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek tırnak işareti — is., dbl. Çift tırnakta verilen bir alıntının içinde yer alan bir başka sözü belirlemek için kullanılan noktalama işaretinin adı ( ... ) … Çağatay Osmanlı Sözlük
NİMNİMETEYN — Tırnak işareti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
işaret — is., Ar. işāret 1) Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im Noktalama işaretleri. 2) Belirti, gösterge, alamet 3) El, yüz hareketleriyle gösterme Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor. R. H. Karay Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Non-English usage of quotation marks — A Non English usage of quotation marks Punctuation apostrophe ( … Wikipedia
tek — 1. sf. 1) Eşi olmayan, biricik, yegâne Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir. Y. Z. Ortaç 2) is. Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri Dirseği hafifçe dizime dokunuyor ve bir saçı, bir tek tel saçı kaşının… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mümeyyize — (A.) [ ﻩﺰﻴﻤﻡ ] tırnak işareti … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MÜMEYYİZ(E) — Temyiz eden, ayıran, iyiyi kötüyü farkeden. * İmtihandaki talebenin bilgisini imtihan ederek yoklayan kimse. * Gr: Tırnak işareti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
caize — is., ed., esk., Ar. cāˀize 1) Şairlerin kasidelerle övdükleri büyükler tarafından kendilerine verilen bahşiş 2) Yazıda bir sözün olduğu gibi tekrarlandığını göstermek için alt hizasına konulan tırnak biçimindeki noktalama işareti 3) Yol yiyeceği … Çağatay Osmanlı Sözlük